19 Mart 2007
Kategorisi  Yazılarım
Alaca karanlık, yelkenimin akı yansımış dalgalara. Bulutlar geçit verir mi bilmem gökadadaki gelinin ve onun milyonlarca nedimesinin pırıltısına. Hafif poyraz umut vadediyor ama, belli de olmaz azgın bir Lodos’a yakalanmamız an meslesidir. Ara ara gösterse de yüzünü gökyüzündeki tül perdenin ardından yinde de doyamadım gül yüzünü görmeğe. Ne olurdu bu gece akisin çarpsa yine dalgaların üzerine, seyretsem o mistik göbek dansını bu atlas çarşafın yüzünde. Heyhat, kader bu ya. Sen ve nedimelerin görünmedi belki hala ufukta, ama unutma senin kalıntıların faz ettiğim minik yaratıklar raks ediyor şu an teknemin etrafında. Böyle düşledim hep. Sen olmasan da yakamozlar senin yokluğunda avuntum oldu. Onların, senin bir parçan olduğu mitine inandım, inanmaya da devam ediyorum.
Devamı...