Bu gün tüm apartmanda ilaçlama yapıldı. Aslında her ne kadar böceklere zarar vermeyi istemesem de, bir o kadar da evimde barınmalarını istememem. Sonuçra çaya şeker attığımda kaynayan suda debelenen bir karınca görmek pek hoş bir manzara değil.
Ya da gecenin bir vakti yataktan kurumuş şekilde kalkıp, karanlıkta mutfağa doğru su içmek için giderken çıplak ayakla bir hamamböceği ya da kakalağa basmak istemez kimse (ki benim başıma geldi, hatırladıkça tüylerim diken diken oluyor).
Velhasılı buna önlem olarak her sene apartmanda ilaçlama yapılıyor. Genelde ben ilaçlamalarda bulunmam ama bu sene piyango bana çıktı.
Saat 13:30 gibi yönetici ile birlikte ben yaşlarda bir delikanlı sırtında tulumbası ile birlikte teşrif ettiler.
Exterminatör başladı köşe bucak ilaçlama yapmaya. Bi yandan da bana talimatlarda bulunuyor. Bir hafta boyunca ilaç sıkılan yerleri temizlemeyin, şöyle yapmayın böyle yapmayın demeye. Bu arada mutafağa geçtiğimizde tulumba ile sıktığı ilaçtan sonra cebinden şırınganmsı bir tüp çıkarttı ve dolapların menteşelerine içeriğinden birer damla sıktı.
– “O ne ki?” dedim.
– “20 metre civardaki böcekleri kendine çeker, bundan yiyen böcekleri gittiği yerde temizler.” dedi.
– “E sen bunu kap kaçağın olduğu yere sıkıyorsun insan sağlığına bir zararı yok mu?” dedim.
– “Son teknoloji bu bişey olmaz.” dedi.
Buna rağmen ben kıllanmaya devam ederek:
– “İçeriğinde ne varki bunun?” diye bir sual sordum.
Cevap bilmiyorum dercesine suratıma bakan bir çift göz ve çaresizliğini ifşa eden şu cümleler çıktı ağzından :
– “Dur şuraya da sıkayım üzerinde yazıyor galiba sonra bakarsın içindekilere.” dedi.
İşi bittikten sonra tüpü bana uzattı. Baktım içeriğinde iki adet kimyasal, ve yüksek yoğunlukta şeker, nişasta ve selüloz vardı. İçeriğini adam söyledim ve ekledim “Bu daha çok asmayalımda besleyelim cinsinde bi ilaçmış gibi geldi bana. Ölmeden önce baya bi beslenecekler böcekler.” dedim gülümseyerek.
Adam ne dese beğenirsin;
– “Bende bilmiyordum bak, sayende öğrendim ne olduğunu.” dedi.
İşte en sinir olduğum noktaya geldik :
Be adam madem sen bir iş yapıyorsun o yaptığın iş hakkında niye bilgi edinmiyorsun. Belki düşündüğün gibi değil, belki insan sağlığına zararlı bişey yapıyorsun, diye adamı haşlayasım geldi ama tuttum.
Ne kadar söylensem de insanımızın bu meraksızlığı bu baştan savmacılığı olduğu sürece bu işler böyle yürüyecek.
Bu sorunla ciddi anlamda karşılaştığım yer ise toptancılardır. Resmen beni zıvanadan çıkartıyorlar. Adamlar ürün satıyorlar ama ellerindeki ürünün teknik özelliklerinden bir haberler. Deli oluyorum.
Çok basit bir şey soruyorum ki adamların uzman olması lazım bu konuda ama bana cvevap veremiyorlar. Ne demeye satıyorsun sen bu ürünü o zaman.
Bilinçsiz insanlardan nefret ediyorum. İşini layığıyla yapmayan insanlardan da.